4+4+4 devrim mi yoksa dayatma mı?

Kesintisiz 8 yıllık eğitim bile bu kadar tartışılmamıştı. ıdeolojik diyenler ya da karşı çıkanlar vardı. Oysa şimdi yediden yetmişe herkese tartışmanın içinde. Temel eğitimin 12 yıla çıkartılması kesinlikle bir devrim. Ama 4+4+4, okula başlama yaşı, müfredat programları ve altyapı konusunda aynı değerlendirmeyi yapmak mümkün değil. Çünkü nereye el atsanız lime lime dökülüyor. O da yetmiyor, göz göre göre öğrenciler, öğretmenler, veliler ve kamuoyu yanıltılmaya çalışılıyor...
Her şey hazırmış, her şey yolunda gidiyormuş. Okullar açıldığında göreceğiz.
Milli Eğitim Bakanı Dinçer ve kurmaylarının iyi niyetinden şüphemiz yok ama kendileri de çok iyi bilirler ki sosyal olaylar, özellikle de eğitim hiç de kâğıt üzerinde yazıldığı gibi olmaz. Hele hele Ankara’dan görüldüğü gibi hiç olmaz...
SBS ve katsayılar kaldırıldı, ne değişti? Oysa getirilirken de, kaldırılırken de ne hikâyeler anlatılmıştı. Tıpkı 8 yıllık kesintisiz eğitimde olduğu gibi. şimdi benzer hikâyeleri 4+4+4 konusunda dinliyoruz. Umarız sonu, daha önceki projeler gibi olmaz!..
Her ne kadar iyi niyetinden zerre kadar şüphe edilmeyecek kırk yıllık eğitimciler bile “4+4+4, ölü doğmuş proje” değerlendirmesi yapsalar da uygulamayı görmeden bir şey söylemenin erken olacağına inananlardanız. Her ne kadar gidişat hiç umut verici olmasa da bekleyip göreceğiz. MEB, o hantallığına rağmen zaman zaman da olsa mucizeler yaratmıştır, yine yaratabilir. Temennimiz de bu yöndedir...

Okula başlama yaşı
Okula başlama yaşı konusundaki tartışmalar yeniden alevlendi. Gazete ve televizyonlarda hemen her gün onlarca haber var. MEB kurmaylarının bu konudaki düşüncelerini öğrendikten sonra, velilerin neden bu kadar panik olduklarına, aslında hiç şaşırmamak gerekir. Sürekli rakamlar veriyorlar. Tıpkı artan ihracat rakamlarını ballandıra ballandıra anlatıp, iç ve dış borçtan hiç bahsetmeyen politikacılar gibi...
Eğitimde rakamlarla konuşmaktan daha yanıltıcı bir şey olamaz.
Eğitim söz konusu olduğunda, son 10 yılda, Cumhuriyet tarihi boyunca yapılanlardan çok daha fazlasının gerçekleştirildiği anlatılıyor. Tek tek incelemek gerekir. Muhtemelen de verilen rakamlar doğrudur. Peki ama önemli olan, gelinen nokta değil mi? Örneğin yüzde kaçımız, eğitimin dünden daha iyi olduğuna inanıyoruz?
Sınavlarda sıfır alan sayısı düne göre yüzde kaç arttı?
Okulların ne kadarı ikili eğitimden tekli eğitime döndü?
Sınıf mevcutları ne kadar azaldı? Öğretmen maaşları ne kadar arttı? Doktorlar, mühendisler, öğretmenler, ekonomistler düne göre ne kadar iyi yetiştiriliyorlar? Ama en can sıkıcı olan, 66 aylık çocuklar, ille de eğitime başlatılsın diye söylenenler. Dünyada bu böyleymiş, doğru olan buymuş, eleştiriler boşunaymış. Demek ki, bugüne kadar MEB’in yaptıkları hep yanlışmış ki, çocukları 7 yaşında okula başlatıyordu.
Pilot uygulamaya gerek yokmuş, çünkü tüm altyapı hazırmış.
Bu sözleri söyleyenlere, okullar açıldığında, yaşanan sıkıntılar diz boyu olduğunda, sözlerini yeniden hatırlatacağız...
Keşke her şey onların çizdiği toz pembe tabloda olduğu gibi mükemmel olsa. Keşke yeni yapılanları onore ederken, eskiler tukaka ilan edilmese. Keşke başarıları daim olsa. Bundan ancak gurur duyardık... Bugün dünü zehir zemberek eleştirenler, dün onlar yapılırken alkışlayanların en başındaydı.
Rüzgârgülü gibi esintiye göre yön değiştirmek eğitimcilere hiç yakışmıyor...

Neden başarılı olmalı?
Bugünün dünyasında, temel eğitimin 12 hatta 13, 15 yıla çıkması, olmazsa olmazların başında geliyor. Bu yüzden herkesin bu yöndeki çabaları destekliyor olması gerekir.
Hatalar olmayacak mı, elbette olacak.
Eleştiriler olmayacak mı elbette olacak?
Kırgınlıklar, kızgınlıklar, öfke olmayacak mı elbette olacak?
Ama bunların hiçbiri bizi yolumuzdan alıkoymamalı...
Okula başlama yaşı konusunda olduğu gibi uygulama konusunda da, dayatma yerine esnek uygulamaya geçilmeli. Hazır olan il ve ilçeler uygulamaya geçmeli, hazır olmayanlar gelecek yılı beklemeli. Yine aynı şekilde, çocuğunu okula başlamaya hazır hissedenler gönderir, hissetmeyenler göndermez. Bu konuda ille bir destek istenecekse de, okul müdürleri başkanlığında kurulacak bir öğretmen kadrosu, bu konuda son sözü söylemeli...
Özetin özeti: Yeni bir öğretim yılına girerken öfkenin yerini sevgi ve hoşgörü almalı. Yoksa bu öğretim yılı zor biter...


Abbas Güçlü
 
kampanyalar | replika saat | replika saat | ajans pr | ixfy.net | sözlük | sektörel haberler | Türkiye'nin en güncel ekonomi ve finans sitesi altin.us ile güncel altın fiyatlarını, dolar kuru ve euro kurunu takip edebileceğiniz gibi yatırım tavsiyeleri ile bankaların güncel kredi ve mevduat faiz oranlarını takip edebileceğiniz sitemizde altın fiyatları ya da dolar kuru takip sayfalarını takibe alabilirsiniz.

Instagram mavi tik almak artık daha kolay. Instagram / Facebook Account Verification, Instagram hesap onayı için sizin adınıza çalışmalarınızı yapıyoruz. Siz de güvenli bir şekilde instagram hesap onaylayan ajans arayışı içindeyseniz bizimle iletişim kurabilirsiniz. Mavitik.net sayfasından detaylı bilgileri edinebilirsiniz. 

Üst