ATATÜRK'ÜN ÖğRETMENLERE VERDIGI DEGER
Öğretmenlere hitaben söylemiştir:
Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Hakikî zaleri siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve mutlaka muvaffak olacaksınız! Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz. Ve sizin tesadüf edeceğiz engelleri kıracağız.
1922 (Atatürk'ün M.A.D., s. 10) Öğretmenlerle yaptığı bir toplantı sırasında söylemiştir:
Bu dakika karşınızda duyduğum en samimî hissi, izninizle söyleyeyim: isterdim ki çocuk olayım ve sizin bilgi saçan öğretim alanınızda bulunayım, sizden feyiz alayım, siz beni yetiştiresiniz! O zaman milletim için, daha yararlı olurdum; fakat maalesef, yerine getirilmesi imkânsız bir arzu karşısında bulunuyoruz. Bu arzunun yerine başka bir istekte bulunacağım: Bugünün evlâtlarını yetiştiriniz! Onları memlekete, millete yararlı uzuvlar yapınız! Bunu sizden istiyorum ve rica ediyorum.
1922 (Atatürk'ün S.D.H, s. 42)
Mekteplerde öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evlâdının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini temin için öğretmenlik, , diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, aşama aşama ilerlemeye ve herhalde refah teminine müsait bir meslek haline konulmalıdır. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.
1923 (Atatürk'ün S.D.I, s. 289)
Büyük ve asil milletimizin insan gücü üstündeki savaşma ve fedâkârlıkları ile kazanılan zaferler, pek parlak olmakla beraber bizi henüz gerçek mutluluk ve kurtuluşa eriştirememiştir. Bu zaferlerin değerli sonuçlarını tamamen toplamak, birçok kan ve can karşılığında elde ettiğimiz millî bağımsızlık ve egemenliğimizi her türlü saldırıdan korumak için aynı emek, aynı kararlı davranış ve fedakâr hisle daha çok, pek çok çalışmaya ihtiyaç vardır. Memleketi ilim, kültür, iktisat ve bayındırlık sahasında da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lâzımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için savaşan aydın kuvvetlerin arasında öğretmenler, en mühim ve nazik yeri almaktadırlar.
1923 (Atatürk'ün T.T.B.1V, s. 487)
Yeni Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askerî, siyasî. ıdarî inkılâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılâplar, sayın Öğretmenler, sizin toplumsal ve fikrî inkılâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister!
1924 (M.E.I.S.D.I. S. 20)
Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
1924 (M.E.ı.S.D.I. S. 19)
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz millet adını almak yeteneğini kazanmamıştır. Ona alelade bir kütle denir; millet denemez. Bir kütle millet olabilmek için, mutlaka eğiticilere, Öğretmenlere muhtaçtır.
1925 (M.E.I.S.D.I,s. 25)
Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.
1927 (Atatürk'ün S.D.V. s.46)
Bir köy okulunu ziyaretinde, ders vermekte olan genç bir öğretmenin sınıfına girdiği zaman, öğretmenin, yerini kendisine bırakması üzerine söyledikleri:
- Hayır yerinize oturunuz ve dersinize devam ediniz! Eğer izin verirseniz, biz de sizden istifade etmek isteriz. Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı bile, öğretmenden sonra gelir.
(Atatürk'ten B.H., s. 40)
Öğretmenlere hitaben söylemiştir:
Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı. Hakikî zaleri siz kazanacak ve sürdüreceksiniz ve mutlaka muvaffak olacaksınız! Ben ve sarsılmaz imanla bütün arkadaşlarım, sizi takip edeceğiz. Ve sizin tesadüf edeceğiz engelleri kıracağız.
1922 (Atatürk'ün M.A.D., s. 10) Öğretmenlerle yaptığı bir toplantı sırasında söylemiştir:
Bu dakika karşınızda duyduğum en samimî hissi, izninizle söyleyeyim: isterdim ki çocuk olayım ve sizin bilgi saçan öğretim alanınızda bulunayım, sizden feyiz alayım, siz beni yetiştiresiniz! O zaman milletim için, daha yararlı olurdum; fakat maalesef, yerine getirilmesi imkânsız bir arzu karşısında bulunuyoruz. Bu arzunun yerine başka bir istekte bulunacağım: Bugünün evlâtlarını yetiştiriniz! Onları memlekete, millete yararlı uzuvlar yapınız! Bunu sizden istiyorum ve rica ediyorum.
1922 (Atatürk'ün S.D.H, s. 42)
Mekteplerde öğretim vazifesinin güvenilir ellere teslimini, memleket evlâdının, o vazifeyi kendine hem bir meslek, hem bir ülkü sayacak üstün ve saygıdeğer öğretmenler tarafından yetiştirilmesini temin için öğretmenlik, , diğer serbest ve yüksek meslekler gibi, aşama aşama ilerlemeye ve herhalde refah teminine müsait bir meslek haline konulmalıdır. Dünyanın her tarafında öğretmenler, toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır.
1923 (Atatürk'ün S.D.I, s. 289)
Büyük ve asil milletimizin insan gücü üstündeki savaşma ve fedâkârlıkları ile kazanılan zaferler, pek parlak olmakla beraber bizi henüz gerçek mutluluk ve kurtuluşa eriştirememiştir. Bu zaferlerin değerli sonuçlarını tamamen toplamak, birçok kan ve can karşılığında elde ettiğimiz millî bağımsızlık ve egemenliğimizi her türlü saldırıdan korumak için aynı emek, aynı kararlı davranış ve fedakâr hisle daha çok, pek çok çalışmaya ihtiyaç vardır. Memleketi ilim, kültür, iktisat ve bayındırlık sahasında da yükseltmek, milletimizin her hususta pek verimli olan kabiliyetlerini geliştirmek, gelecek nesillere sağlam, değişmez ve olumlu bir karakter vermek lâzımdır. Bu kutsal amaçları elde etmek için savaşan aydın kuvvetlerin arasında öğretmenler, en mühim ve nazik yeri almaktadırlar.
1923 (Atatürk'ün T.T.B.1V, s. 487)
Yeni Türkiye'nin birkaç seneye sığdırdığı askerî, siyasî. ıdarî inkılâplar çok büyük, çok mühimdir. Bu inkılâplar, sayın Öğretmenler, sizin toplumsal ve fikrî inkılâptaki muvaffakiyetlerinizle desteklenecektir. Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki, Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister!
1924 (M.E.I.S.D.I. S. 20)
Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.
1924 (M.E.ı.S.D.I. S. 19)
Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz millet adını almak yeteneğini kazanmamıştır. Ona alelade bir kütle denir; millet denemez. Bir kütle millet olabilmek için, mutlaka eğiticilere, Öğretmenlere muhtaçtır.
1925 (M.E.I.S.D.I,s. 25)
Öğretmenler, her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfabe okutur bir varlıktan ibaret olmayacağını anlamalıdır.
1927 (Atatürk'ün S.D.V. s.46)
Bir köy okulunu ziyaretinde, ders vermekte olan genç bir öğretmenin sınıfına girdiği zaman, öğretmenin, yerini kendisine bırakması üzerine söyledikleri:
- Hayır yerinize oturunuz ve dersinize devam ediniz! Eğer izin verirseniz, biz de sizden istifade etmek isteriz. Sınıfa girdiği zaman Cumhurbaşkanı bile, öğretmenden sonra gelir.
(Atatürk'ten B.H., s. 40)