Son günlerde birçok mükellefimde yaşadığım ve birçok meslektaşımdan duyduğum vergi idaresinin vergi borcu olan mükelleflerin banka hesaplarına e-haciz (elektronik haciz) işlemi uygulaması sebebi ile bu konuyu açıklamak isterim.
Bu köşeden daha önce “vergi idaresindeki değişimin farkında mısınız” başlığı ile yazdığım makalelerde bu konuyu biraz açıklamıştım. Gelir ıdaresi Başkanlığının ”2011 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu”ndan bilgiler aktarırken ıdare, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek, vergi gelirlerini artırmak ve daha etkin bir denetim amacıyla yıl sonuna kadar bir dizi önlemi uygulamaya koyacak e hacizde bunlar içinde demiştik.
Devlet vadesi geçen vergi alacaklarının tahsili için elektronik ortamda haciz işlemi gerçekleştirebilir. Bunun için bankaların yanı sıra Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Trafik Tescil ile elektronik bağlantılar kurularak. Otomasyon sistemi ve veri paylaşımı yoluyla, vergi borcunu ödemeyen mükellefin banka hesabı, gayrimenkul, araba ve diğer mal varlıkları anında görülerek. E-Haciz sisteminde elektronik ortamda bütün icra işlemleri yapabilir.
şimdi kısaca e haciz işlemlerinin kaynağına bakacak olursak; Haciz işlemi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54/2 maddesine göre “Cebren Tahsil ve şekilleri” başlığı altında sayılmış olup amme alacağının tahsilinde kullanılan en etkili cebri yöntemdir. E hacizde Devlete karşı ödenmeyen borçların Maliye Bakanlığının emri ile mükellefin bankalar yolu ile hesaplarına bloke konulması sistemi olduğunu söyleyebiliriz. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79.maddesi 5479 sayılı kanunla 08.04.2006 tarihinden geçerli olmak üzere maliye bakanlığına e haciz yapma imkânını sağladı.
6183 sayılı Kanunun 79. maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye göre;
1. Devlete ait amme alacakları için düzenlenecek haciz ve ihtiyati haciz bildirilerinin, takip konusu amme alacağının feri’leri ile birlikte 50.000- lira ve üzerinde,
2. ıl Özel ıdareleri ve Belediyelere ait amme alacakları için 10.000- lira ve üzerinde olması halinde Bankaların Genel Müdürlüklerine tebliğ edilebilecektir.
79.maddedeki düzenleme ile tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri elektronik imza ya da şifre kullanılmak suretiyle haciz bildirilerinin elektronik ortamda tebliğ imkânını da getirmiştir. Maliye vergi borcu olan mükellefin banka hesabına e haciz koyabileceği gibi yine 79.maddede düzenlenen “Üçüncü şahıslardaki Menkul Malların, Alacak Ve Hakların Haczi” de düzenlenmiş olması sebebi ile vergi borcu olan firmanın alacaklı olduğu firmalardaki alacakları üzerine de haciz koyabilir.
Buna göre; “Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü haklar. Ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul mallar, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişiler ile kurumlara haciz keyfiyeti “Haciz Bildirisi” nin tebliği suretiyle haczedilebilecektir” şeklinde kanunda tanımlanan açıklama ile vergi borçlusunun alacaklı olduğu firmalardan alacağı içinde haciz yoluna gidebilir.
Burada 3. şahıslar için önemli bir husus söz konusudur borçlu firma veya şahıs’a 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinde tanınan 7 günlük sürede alacaklı tahsil dairesine itirazda bulunmaz ise icra ile muhatap kalabilirler. Üçüncü şahıslar haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek imkânı verilmiştir.
Fakat Menfi tespit davası açılması durumunda amme alacağının takibinin durmayacak ancak, mahkemece 6183 sayılı Kanunun 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilecektir.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca yukarda belirttiğimiz tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.
Maliye Bakanlığı Gelir ıdaresi Başkanlığı amme alacağını daha hızlı tahsil etmek amacıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’nun 79.maddesinin tanıdığı yetkiye istinaden vergi yüzsüzlerine karşı cebri icra yöntemlerini elektronik ortamda kullanmaya başlamıştır.
Bu yöntem ile amme idaresine kesinleşmiş borcu olan ve yapılan ödeme emrine rağmen ödemeyen borçluları yakından takip ederek banka nezdinde bulunan vadeli-vadesiz mevduatları ile diğer gelirlerine el koyarak alacakları için sanal ortamda haciz tatbiki yapmaktadır. Bu yöntemin devreye girmesiyle alacaklar otomatik olarak kesilerek tahsil edilecek birçok kırtasiye ve bürokratik işlem ortadan kalkacak vergi alacakları zamanında ve sürüncemede kalmadan tahsil edilmesi sağlanmış olacaktır.
Fakat burada şunu göz ardı etmemek gerekir. Zor bir dönemde ticaret yapmaya çalışan dürüst fakat ticarette zorlanan taciri Vergi Dairesi tarafından yapılan tahsilât ve banka hesaplarına konulan blokaj işlemi ticari işlem ve ilişkilerinde çok zor durumlarda bırakır.
Geçen süreç içerisinde, mükellefin çeklerinin yazılmasına, maaşlarının ödenememesine, söz verilen zamanda ticari borçlarının ödenememesine dolayısıyla gerek ticari çevresi gerekse bankalar nezdinde kredibilitesinin düşmesine neden olmaktadır.
Devlet alacağını elbette ki alacaktır. Fakat ticari faaliyetine devam edemeyen mükellefin vergisini de ödeyemeyeceği gibi yaşamını da devam ettirmesi zor olacaktır. Bu yüzden bence 2012 yılında yoğun bir şekilde başlatılan e haciz uygulamasının maliye bakanlığı tarafından tekrar gözden geçirilmesi gerekir.
Bu köşeden daha önce “vergi idaresindeki değişimin farkında mısınız” başlığı ile yazdığım makalelerde bu konuyu biraz açıklamıştım. Gelir ıdaresi Başkanlığının ”2011 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu”ndan bilgiler aktarırken ıdare, vergi kayıp ve kaçağı ile mücadele etmek, vergi gelirlerini artırmak ve daha etkin bir denetim amacıyla yıl sonuna kadar bir dizi önlemi uygulamaya koyacak e hacizde bunlar içinde demiştik.
Devlet vadesi geçen vergi alacaklarının tahsili için elektronik ortamda haciz işlemi gerçekleştirebilir. Bunun için bankaların yanı sıra Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve Trafik Tescil ile elektronik bağlantılar kurularak. Otomasyon sistemi ve veri paylaşımı yoluyla, vergi borcunu ödemeyen mükellefin banka hesabı, gayrimenkul, araba ve diğer mal varlıkları anında görülerek. E-Haciz sisteminde elektronik ortamda bütün icra işlemleri yapabilir.
şimdi kısaca e haciz işlemlerinin kaynağına bakacak olursak; Haciz işlemi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 54/2 maddesine göre “Cebren Tahsil ve şekilleri” başlığı altında sayılmış olup amme alacağının tahsilinde kullanılan en etkili cebri yöntemdir. E hacizde Devlete karşı ödenmeyen borçların Maliye Bakanlığının emri ile mükellefin bankalar yolu ile hesaplarına bloke konulması sistemi olduğunu söyleyebiliriz. 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79.maddesi 5479 sayılı kanunla 08.04.2006 tarihinden geçerli olmak üzere maliye bakanlığına e haciz yapma imkânını sağladı.
6183 sayılı Kanunun 79. maddesinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye göre;
1. Devlete ait amme alacakları için düzenlenecek haciz ve ihtiyati haciz bildirilerinin, takip konusu amme alacağının feri’leri ile birlikte 50.000- lira ve üzerinde,
2. ıl Özel ıdareleri ve Belediyelere ait amme alacakları için 10.000- lira ve üzerinde olması halinde Bankaların Genel Müdürlüklerine tebliğ edilebilecektir.
79.maddedeki düzenleme ile tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri elektronik imza ya da şifre kullanılmak suretiyle haciz bildirilerinin elektronik ortamda tebliğ imkânını da getirmiştir. Maliye vergi borcu olan mükellefin banka hesabına e haciz koyabileceği gibi yine 79.maddede düzenlenen “Üçüncü şahıslardaki Menkul Malların, Alacak Ve Hakların Haczi” de düzenlenmiş olması sebebi ile vergi borcu olan firmanın alacaklı olduğu firmalardaki alacakları üzerine de haciz koyabilir.
Buna göre; “Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü haklar. Ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul mallar, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişiler ile kurumlara haciz keyfiyeti “Haciz Bildirisi” nin tebliği suretiyle haczedilebilecektir” şeklinde kanunda tanımlanan açıklama ile vergi borçlusunun alacaklı olduğu firmalardan alacağı içinde haciz yoluna gidebilir.
Burada 3. şahıslar için önemli bir husus söz konusudur borçlu firma veya şahıs’a 6183 sayılı Kanunun 79 uncu maddesinde tanınan 7 günlük sürede alacaklı tahsil dairesine itirazda bulunmaz ise icra ile muhatap kalabilirler. Üçüncü şahıslar haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek imkânı verilmiştir.
Fakat Menfi tespit davası açılması durumunda amme alacağının takibinin durmayacak ancak, mahkemece 6183 sayılı Kanunun 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilecektir.
Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca yukarda belirttiğimiz tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.
Maliye Bakanlığı Gelir ıdaresi Başkanlığı amme alacağını daha hızlı tahsil etmek amacıyla 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’nun 79.maddesinin tanıdığı yetkiye istinaden vergi yüzsüzlerine karşı cebri icra yöntemlerini elektronik ortamda kullanmaya başlamıştır.
Bu yöntem ile amme idaresine kesinleşmiş borcu olan ve yapılan ödeme emrine rağmen ödemeyen borçluları yakından takip ederek banka nezdinde bulunan vadeli-vadesiz mevduatları ile diğer gelirlerine el koyarak alacakları için sanal ortamda haciz tatbiki yapmaktadır. Bu yöntemin devreye girmesiyle alacaklar otomatik olarak kesilerek tahsil edilecek birçok kırtasiye ve bürokratik işlem ortadan kalkacak vergi alacakları zamanında ve sürüncemede kalmadan tahsil edilmesi sağlanmış olacaktır.
Fakat burada şunu göz ardı etmemek gerekir. Zor bir dönemde ticaret yapmaya çalışan dürüst fakat ticarette zorlanan taciri Vergi Dairesi tarafından yapılan tahsilât ve banka hesaplarına konulan blokaj işlemi ticari işlem ve ilişkilerinde çok zor durumlarda bırakır.
Geçen süreç içerisinde, mükellefin çeklerinin yazılmasına, maaşlarının ödenememesine, söz verilen zamanda ticari borçlarının ödenememesine dolayısıyla gerek ticari çevresi gerekse bankalar nezdinde kredibilitesinin düşmesine neden olmaktadır.
Devlet alacağını elbette ki alacaktır. Fakat ticari faaliyetine devam edemeyen mükellefin vergisini de ödeyemeyeceği gibi yaşamını da devam ettirmesi zor olacaktır. Bu yüzden bence 2012 yılında yoğun bir şekilde başlatılan e haciz uygulamasının maliye bakanlığı tarafından tekrar gözden geçirilmesi gerekir.