Başbakan Erdoğan, katıldığı canlı yayında PKK ile kucaklaşan BDP'li milletvekillerine değindi. Erdoğan, terör örgütü ile birlikte parti meclisi ve seçimlere kadar farklı konulara değindi.
Başbakan Erdoğan, Kürt meselesi diye bir mesele olduğunu kabul etmediğini belirttti.
Kanaltürk'teki canlı yayında Mustafa Karalioğlu, Erdal şafak, Ekrem Dumanlı, Nuh Albayrak gibi bazı gazetelerin GenelYayın Yönetmenlerinin katıldığı programdaBaşbakan Erdoğan, Meclis Başkanı Çiçek'in hazırladığı 11 maddelik bildiriyi de değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, Çiçek'in bugüne kadarki uygulamalarından farklı bir uygulama içinde olduğunu belirtirken hükümetin bugüne kadar neler yaptığını ve nasıl bir tavır içinde olduğunu Meclis Başkanı'nın iyi bildiğini söyledi.
Hükümet olarak şehitleri hiçbir zaman ihmal etmediklerini şehit yakınlarına her türlü desteği sağladıklarını anlatan Erdoğan, şehit yakınlarının konut sahibi olmaları için de çok büyük kolaylıklar getirdiklerini söyledi.
HÜSEYıN AYGÜN GERÇEKTEN KAÇIRILDI MI
CHP'li Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasıyla ilgili şüpheleri bulunduğunu anlatan Erdoğan, kendi partisinden isimlerin kaçırıldığını, bununla birlikte askerlerin kamu görevlilerin kaçırıldığını ve bunların hemen bırakılmadığını belirterek Hüseyin Aygün olayında şüpheleri olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, hükümet olarak Güneydoğu için her türlü çabayı gösterdiğini terörü bitirmek için atılması gereken her adımı attıklarını, gidilmedik yer bırakmadıklarını belirtirken Kılıçdaroğlu'nun Uludere'ye birlikte giderim sözüne " ise "Sana adres soracak değilim" dedi.
ULUDERE'DEN ÖZÜR BEKLıYORLAR
Uludere olayına da değinen Erdoğan, bölgenin terör bölgesi olduğunu, kaçakçılığı temize çıkarmanın anlamı olmadığını dile getirek " Hantepe olayında askerin çoban zannetip vuramaması yüzünden olayın gündemden düşmediğini vurmadı diye eleştirildi. Uludere için ısrarla özür dile diye tutturuyorlar. Ben Dersim ile ilgili özür diledik diye Uludere için de aynısını beklediler. Onlar ise Dersim içien söz söylemediler." dedi.
BÖLGEDEKı YATIRIMLAR
Bölgeye önümüzdeki günlerde birçok açılışlar için gideceğini söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin yatırımlardan geri durmasının mümkün olmadığını belirterek "Demokratik sisteme inancı olan tüm partilerin Türkiye'nin 81 vilayetinde olmasından yanayım. CHP ve MHP bunu yaptığı takdirde Türkiye'de terör kalmaz" dedi.
ıHANETLE Eş DEğER SÖZ
Hükümet olarak bölge vatandaşının en büyük isteği olan olağanüstü hal ve çekiç güçü kaldırdıklarını, TRT 6'yı kurduklarını, afişler ve Kürtçenin kullanılaması konusunda çok büyük adımlar attıklarını söyleyen Erdoğan, BDP'lilerin kendilerini haklı çıkaracak şeylerin fırsatını vermeyeceklerini vurgularken "400 kilometre PKK'nın kontrolünde" sözünün ihanetle eşdeğer olduğunu söyledi.
YENı PARTı MECLıSı'NıN ıLK ışı
AK Parti'de yeni oluşacak ekiple birlikte 2015 hedefinin belirleneceğini anlatan Erdoğan, kamuoyuna yansıyan anketlerlerin de gerçekle ilgisi olmadığını belirtirken AK Parti'nin tüm karşı hamlelere rağmen yine seviyesini muhafaza ettiğini belirterek "2023'e yönelik yeni bir program açıklamamamız olacak. Geçmişte yaptığımız açıklamayı yeni ekip nasıl yansıtacak, partiye katılmak isteyecek arkadaşlardan nasıl faydalanacağımızı tartışacağız. Bu konuda gerek Numan bey , gerek Süleyman beyle ve başka isimlerle görüşmelerimiz olacak." dedi.
ERDOğAN'DAN 3. DÖNEM SÖZÜ
Başbakan Erdoğan, 3 dönem şartını parti programını kendisinin koyduğunu, 3 dönem seçilenin bir dönem kenarda beklemesi gerektiğini belirterek parti olarak ben değil biz diyen bir yapılanmanın içinde olduklarını bundan sonraki dönemde partisinin kendisine hangi görevi verirse onu yapmakla yükümlü olacağını söyledi.
Anayasa konusuna da değinen Erdoğan, parti olarak masadan kalkan parti olmayacaklarını, azami müştereklerin teşkili için ellerinden geleni yapacaklarını, 4 partinin mutabakatının sağlanma mecburiyeti olmadığını en az iki partinin ortak tavrı ile de anayasanın neticelendirilebileceğini söyledi.
CHP HER ıSTEDığıNı YAPAMAZ
Başbakan Erdoğan, Beşar Esad'ın kendisine göre siyasi ömrünü tamamladığını, bir siyasi aktörden ziyade ağzından çıkanı kulağının duymadğı hale geldiğini söyledi. Türkiye'nin Suriye halkının yanında olduğunu bunu da muhafaza edeceklerini dile getiren Erdoğan, CHP liderinin onunla yazlıkta beraberdiler sözüne değinerek Esad'ı Türkiye'ye davet ettiğini, orada bulunmadığını, Kılıçdaroğlu'nun iftiralarına son vermesi gerektiğini belirterek, "Kamplara nasıl gidileceğini biz belirleriz. Orası yol geçen hanı değildir. Kılıçdaroğlu, talebini iletir, biz de neresi uygunsa gerekli izni veririz. Ordaki insanların can güvenliği bize emanettir. Suriye'ye silah yardımı yapılıyor sözünü bir siyasi parti lideri nasıl söyler. Öyle çirkin şeyler söylemeye başladılar ki, Hatay'da ahlaki olmayan adımların atıldığını, Suriye'den gelenlerin farklı şeyler yapıldığını ileri sürdüklerini, Hatay Valisi'nin tüm açıklamalarını görmezden geldiklerini söyledi. Erdoğan " Türkiye hükümetini Esad'ın dili ile eleştirirken 'Baasçısın' sözüme bu kez tepki gösteriyor. CHP'nin yaptığı toplantılara katılanlara bakıp Beşar Esad da Türkiye halkı benim yanımda diye açıklama yapabiliyor."
SURıYE'DEKı OLAYDA MEDYAYA ÖZEL GÖREV DÜşÜYOR
Türkiye'de medyanın önemli bir noktada olduğunu, Türkiye'nin medya ile birlikte sonuca ulaşmada önemli adımlar atabileceğini ancak, medyanın farklı yaklaşımının bölgede sorunu daha da ağır hale getireceğini belirtirken Srebrenica olayını hatırlattı. Başbakan Erdoğan, Birleşmiş Milletler'de istenen adımın atılması için çaba gösterdiğini dile getirdi.
TÜRKıYE ıÇıN 1 MART TEZKERESıNıN ANLAMI
"Ben 1 Mart tezkeresinde hatalı bir pozisyon alındığını düşünüyorum." Türkiye o dönem Irak'a müdahale etme durumunda olsaydı durum farklı olurdu. Ancak Türkiye gelmesin diye bir durum oluşturuldu. Sonuçlar da Türkiye için beklenen netice olmadı" dedi. Tampon bölge oluşturma konusunda BM ve NATO'nun garantisi olmadan Türkiye'den birşey yapılması beklenemez ancak bugün mülteci sayısı 80 bini aşmış durumda.
Suriye yönetiminin uluslararası arenada yalnızlığa itildiğini, ıran'daki konferansı suriye heyetinin terketmek durumunda kaldığını anlatan Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi'nin yaptığı konuşmaya ıran'ın dahi söz söyleyemediğini hatırlattı.
Başbakan Erdoğan, öğretmen atamalarında ailelerin parçalandığı şeklindeki soruya değinirken "Her öğretmenin atandığı yere okul yapılması mümkün değil. Öğretmen atamaları nedeniyle batıda yığılma meydana gelirken doğuda da büyük boşluklar oluşuyor. Atamalardan kaynaklanan sorunları gidermek için tüm bakanlıkları kapsayan bir çalışma yapılması talimatını verdim.
ıkinci eğitim, gece eğitimi konusunda biz "harç denilen" katkı payını kaldırdık. Bununla biz 1 milyar 350 milyon fatura getiren ödemeyi kaldırdık. Bunun dışında başka birşey yapma durumumuz yok. Başka şeyler yapmak bütçeyi çok zor durumlara sokar.
Ben öğretmenlerimi severim, bugün yakındıkları konularda onlara katılmıyorum. Göreve geldiğimizde 800 tl ücretle göreve başlarken bugün ise yeni atanan öğretmenler 1.800 tl ücret alıyorlar. Müdürlerin bazıları okullarına çok özen gösterirken bazı müdürler ise malesef hiçbirşey yapmadan bekliyorlar.
66 aylık veya 444 konusunda bir karşı kampanya var. Çocukları için rapor alanları evlatlarına ihanet içindedirler. Çocukların hiçbiri geri zekalı değil. Dünyada uygulamalar belli. Ailelerimizde durum ortada. Okul öncesi eğitimi kaldırdığımızı söylüyorlar. Tam aksine biz bunu daha da yaygınlaştırma gayretindeyiz. Okul öncesi eğitimi çok daha yukarı çekmeye çalışıyoruz. Biz bir sistem oturtuyoruz. Bunu oturtmak için belki bir iki senemizi alabilir. Birilerini ekrana çıkartıp konuşuyorlar. Araştırıyoruz arkasında kolejleri olduğu ortaya çıkıyor. Biz en fazla kadro tahsisi en fazla ödeneği milli eğitime yapıyoruz. Derslik konusunda çalışmalarımız devam ediyor.
Dersanelerin kaldırılması sorunu var. Dersanelere sesleniyorum gelin dersaneleri birleştirin biz de size öğrenci gönderelim. Anadolu'da vatandaş davarımı malımı satıp çocuğumu dersaneye göndereceksem bu okul niye. Vatandaş haklı. Bu sistem parası olana çalışıyor. Okulunu bitiren üniversiteye girme şansını yakalasın. Hem dersane hem okul olmasın. Dersane sahipleri bu konuda adımlarını atsın yatırımlarını yapsın. O gün hemen karşı tepki gösterildi. Bugün bu olayı çözme noktasındayız.