Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız’ın öğretmen atamaları ile ilgili olarak yapmış olduğu "Durmak Yok Umut Tacirliğine Devam!" başlıklı açıklama metnidir.
6 bin 575 öğretmen ataması bir kez daha AKP’nin kudretinin umut tacirliği üzerine kurulu olduğunu göstermiştir. Resmi makamlardan yapılan yaklaşık 140 bin öğretmen açığı olduğu tespitlerine rağmen AKP, genel seçimler öncesinde öğretmen atamalarıyla ilgili açıklamalarıyla ataması yapılmayan, işsiz öğretmenler üzerinde beklentiler yaratmıştır. Sayıları 400 bine yaklaşan ataması yapılmayan öğretmenler gerçeğinin yakıcılığı AKP’nin seçimler öncesinde bu konuyla ilgili popülist politikalar izleyerek umut tacirliği yapmıştır.
Seçimlerden yaklaşık yüzde 50’lik bir oranla iktidara gelmesine rağmen, AKP’nin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kaldı ki Haziran ayında gerçekleştirilen 30 bin öğretmen atamasında dahi sözleşmeli pozisyondan kadroya geçirilen öğretmen sayısı 14 bin 277 olmuş ve yeni atama sadece 14 bin 209 kişi ile sınırlı olmuştur.
AKP’nin genel seçimler öncesinde “oy kaygısıyla” attığı bu adımlara bir yenisi de 2011 Temmuz ayında gerçekleştirileceği söylenen 15 bin öğretmen ataması olmuştur. Ancak seçimlerin hemen ardından gerçekleştirilen bu atamaların sayısı trajikomik bir biçimde 15 binden 6 bin 575’e düşürülmüştür. Başbakanın atama sözü genel seçim atmosferinde eriyip gitmiştir. Tayyip Erdoğan muhtemelen seçim sürecine dönük diğer adımlarında olduğu gibi ataması yapılmayan, işsiz öğretmenlerle de helalleşerek sorunu çözmek isteyecektir. Ancak bir taraftan yüz binlerce işsiz öğretmen kadrolu atanmayı beklerken, bugüne kadar 24 işsiz öğretmenin ataması yapılmadığı için intihar etmiş olmasının sorumluluğu ile “nasıl helalleşecekleri” tartışmalıdır.
Daha bir yıl önce kürsülerden “atanamayanlar” diyerek öğretmenlerimizle alay eden Erdoğan’ın seçim öncesinde yaptığı politikanın adı umut tacirliğinden başka bir şey değildir. Kaldı ki nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanmaları sürecinin planlı şekilde işlemesi oldukça önemlidir. Ancak bugüne bakıldığında, Eğitim Fakülteleri bünyesinden mezun olan yaklaşık 400 bin ataması yapılmayan öğretmen, mesleğini icra edilebilmek için KPSS barajını geçmeye çalışmaktadır. Bununla birlikte hızla artan ataması yapılmayan öğretmen sayısına, yeni kurulan üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olacak gençlerimiz de eklenmektedir. Bu gerçek, “öğretmen yetiştirilmesi” ve “öğretmenlerin iş güvenceli, kadrolu olarak istihdam edilmesi” konusunda hiçbir planlamanın olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla ataması yapılmayan öğretmen sayısı her yıl katlanarak artarken yeni eğitim fakülteleri açanların “öğretmen atamaları” sorununu çözmekten çok yeni sorunlar yarattığı görülmek zorundadır.
6 bin 575 atama ile eğitime dolayısıyla öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve geleceğimize verdiği önemi gösteren AKP, artık beklenti ve umutlar üzerinden kendi çıkarları doğrultusunda siyaset yapmayı bırakmalıdır. Temel bir kamu hizmeti olan eğitim hizmetinin bu şekilde plansız ve popülist politikalarla enkaz haline getirilmesine son verilmelidir.
Sendikamız öğretmen atamaları konusunda olduğu gibi, eğitimin bütün sorunlarının kalıcı olarak çözülmesini talep etmektedir. Eğitim Sen olarak öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin geleceğini belirsizleştiren, eğitim emekçilerini yoksullaştıran ve eğitim hizmetinin içini boşaltan politikalara karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.
6 bin 575 öğretmen ataması bir kez daha AKP’nin kudretinin umut tacirliği üzerine kurulu olduğunu göstermiştir. Resmi makamlardan yapılan yaklaşık 140 bin öğretmen açığı olduğu tespitlerine rağmen AKP, genel seçimler öncesinde öğretmen atamalarıyla ilgili açıklamalarıyla ataması yapılmayan, işsiz öğretmenler üzerinde beklentiler yaratmıştır. Sayıları 400 bine yaklaşan ataması yapılmayan öğretmenler gerçeğinin yakıcılığı AKP’nin seçimler öncesinde bu konuyla ilgili popülist politikalar izleyerek umut tacirliği yapmıştır.
Seçimlerden yaklaşık yüzde 50’lik bir oranla iktidara gelmesine rağmen, AKP’nin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Kaldı ki Haziran ayında gerçekleştirilen 30 bin öğretmen atamasında dahi sözleşmeli pozisyondan kadroya geçirilen öğretmen sayısı 14 bin 277 olmuş ve yeni atama sadece 14 bin 209 kişi ile sınırlı olmuştur.
AKP’nin genel seçimler öncesinde “oy kaygısıyla” attığı bu adımlara bir yenisi de 2011 Temmuz ayında gerçekleştirileceği söylenen 15 bin öğretmen ataması olmuştur. Ancak seçimlerin hemen ardından gerçekleştirilen bu atamaların sayısı trajikomik bir biçimde 15 binden 6 bin 575’e düşürülmüştür. Başbakanın atama sözü genel seçim atmosferinde eriyip gitmiştir. Tayyip Erdoğan muhtemelen seçim sürecine dönük diğer adımlarında olduğu gibi ataması yapılmayan, işsiz öğretmenlerle de helalleşerek sorunu çözmek isteyecektir. Ancak bir taraftan yüz binlerce işsiz öğretmen kadrolu atanmayı beklerken, bugüne kadar 24 işsiz öğretmenin ataması yapılmadığı için intihar etmiş olmasının sorumluluğu ile “nasıl helalleşecekleri” tartışmalıdır.
Daha bir yıl önce kürsülerden “atanamayanlar” diyerek öğretmenlerimizle alay eden Erdoğan’ın seçim öncesinde yaptığı politikanın adı umut tacirliğinden başka bir şey değildir. Kaldı ki nitelikli bir eğitimin gerçekleştirilebilmesi için öğretmenlerin yetiştirilme ve atanmaları sürecinin planlı şekilde işlemesi oldukça önemlidir. Ancak bugüne bakıldığında, Eğitim Fakülteleri bünyesinden mezun olan yaklaşık 400 bin ataması yapılmayan öğretmen, mesleğini icra edilebilmek için KPSS barajını geçmeye çalışmaktadır. Bununla birlikte hızla artan ataması yapılmayan öğretmen sayısına, yeni kurulan üniversitelerin eğitim fakültelerinden mezun olacak gençlerimiz de eklenmektedir. Bu gerçek, “öğretmen yetiştirilmesi” ve “öğretmenlerin iş güvenceli, kadrolu olarak istihdam edilmesi” konusunda hiçbir planlamanın olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla ataması yapılmayan öğretmen sayısı her yıl katlanarak artarken yeni eğitim fakülteleri açanların “öğretmen atamaları” sorununu çözmekten çok yeni sorunlar yarattığı görülmek zorundadır.
6 bin 575 atama ile eğitime dolayısıyla öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve geleceğimize verdiği önemi gösteren AKP, artık beklenti ve umutlar üzerinden kendi çıkarları doğrultusunda siyaset yapmayı bırakmalıdır. Temel bir kamu hizmeti olan eğitim hizmetinin bu şekilde plansız ve popülist politikalarla enkaz haline getirilmesine son verilmelidir.
Sendikamız öğretmen atamaları konusunda olduğu gibi, eğitimin bütün sorunlarının kalıcı olarak çözülmesini talep etmektedir. Eğitim Sen olarak öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin geleceğini belirsizleştiren, eğitim emekçilerini yoksullaştıran ve eğitim hizmetinin içini boşaltan politikalara karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.