ıngiliz The Times gazetesindeki bir makalede, tıp, mühendislik ve hukuk dışında iyi bir kariyer için üniversite eğitiminin şart olmadığı öne sürüldü.
ıngiliz The Times gazetesi, başarılı bir kariyer için üniversite öğrenimi görmenin şart olmadığını savunan bir makaleye geniş yer ayırdı.
Ünlü ıngiliz gurme yazar AA Gill tarafından kaleme alınan makale, 1970’lerde yalnızca bir seçenek sayılan akademik eğitimin, günümüzde alınmadığında başarısızlık sayıldığını anımsatıyor. Bir iş garantisi sunmayan üniversiteler, Gill’e göre işverenler için de bir ölçüt sayılmıyor. Çünkü, akademik eğitim, yetenek ve meslek becerisi anlamında beklenenin çok altında, kısıtlı bir donanım sağlıyor. Gill, birçok insanın en iyi okulları bile bitirse aylarca ücretsiz staj yapmak zorunda kaldığına dikkat çekiyor.
Gill, lisans eğitimi kültüründen, en çok zararı orta sınıf ailelerin gördüğünü belirterek, bunun nedeni olarak kadrolaşma ve yakın çevreyi kayırma anlayışının ticaret dünyasındaki yaygınlığını gösteriyor. Bu durumda, dört yıllık üniversite hayatı boyunca ortalama bir ailenin çocuğu, sosyalleşme, eğlenme, büyüme gibi eğitimden çok yaşama dair deneyimler elde ediyor.
Okul bittiğinde ise gençler birkaç yıl parasız çalışmaya mahkûm olarak kısır bir döngüde kendine yer edinmeye çalışıyor. Yeni dünyanın çalışma sisteminde, iş, hatta staj bulmak bile akademik başarıdan çoğu zaman bağımsız, aile ilişkileriyle ayarlanıyor. Gill, üniversite sonrası iş bulma kaygısıyla geçici işlerde çalışan gençlerin yaşamlarında boşluklar oluştuğunu, iyi bir özgeçmiş için 30 yaşına kadar ailelerine el açtıklarını öne sürdü. Gill, bunun tek istisnasının tıp, mühendislik ve hukuk gibi meslek eğitiminin verildiği fakülteler olduğunu söyledi.