Mikrop
( A: Anlatan, Ç : Çocuk, M : Mikrop )
A- Bir mikrop varmış… yürümüş… yürümüş…
( sağ elin baş parmağı, sol kol üzerinde yukarıdan aşağıya doğru yürütülür.)
Bir evin kapısından içeriye girmiş…
( baş parmak, yürüye yürüye avuç ortasına getirilir )
Bir de bakmış ki, merdivenler var, başlamış merdivenlerden çıkmaya…
( sol el parmakları açılarak tutulur, bunlar merdiven sayılır. Sağ elin baş parmağı, sol elin küçük parmağından başlayarak birer birer merdivenleri çıkar. Sol elin sırtına varır. )
Üst kata çıkınca kapıyı vurmuş…
( sol elin sırt kısmına sağ elle vurulur )
M- Tak tak tak…
Ç- Kim o ?
( kim o sesleri, çocuk sesi öykünülerek söylenir )
M- Benim, ben, Mikrop
( sağ elin baş parmağı sallanır )
Ç- Ne istiyorsun ?
( Çocuk sesiyle sorulur )
M- Seni hasta etmeye geldim
( sağ baş parmak yine sallanır )
Ç- Yooo… beni hasta edemezsin ; ben temiz bir çocuğum, yemeklerimi yerim, uykumu uyurum, aşı da oluyorum… Sen beni hasta edemezsin…
M- Öyleyse ben gidiyorum.
( Merdivenlerden sağ baş parmakla geri dönülerek inilir )
A- O sırada, çocuğun annesi evde sabunlu su ile temizlik yapıyormuş, mikrobun ayağı kaymış ve merdivenlerden aşağı yuvarlanmış.
( Yuvarlanma devinimi yapılır )
Mikrop kendini kapının dışında bulmuş.
( Sağ baş parmak, avuç dışına atılır )
Evimiz
ışte evimiz ( iki, elin parmakları açılır, ucuca değdirilir, sonra iki elin parmakları, tırnaklar birbirine değecek biçimde bükülür, baş parmakların da tırnakları yan yana gelecek biçimde tutulur )
şu bacası ( işaret parmakları yukarıya kaldırılıp, birleştirilir )
Bu da kapısı ( baş parmaklar kaldırılarak birbirinden uzaklaştırılır, devindirilir )
Bu da kapıdaki zil ( sağ baş parmakla, sol baş parmağın tırnağına bastırılır )
Zırrr… zırrr diye ses çıkarır. Eve gelen konuklar, geldiklerini bize zil ile duyururlar.
Evimizde kocaman bir saatimiz var. ( Baş, saat olur )
Tik tak, tik tak diye çalışır. ( tik taklarla birlikte baş sağa sola sallanır )
Bazen zırrr… diye ses çıkarır.
Hemen sustururum. ( işaret parmağıyla burna basılır, zil susar )
Bir de küçük kedimiz var ( sağ el parmakları yerde gezdirilerek kedi öykünmesi yapılır )
Miyav miyav diye bağırınca süt veririm.
Lıkır lıkır içer sütünü ( avuçla süt kabı yapılır, sütü dille içme devinimi yapılarak, kedinin süt içmesine öykünülür )
Hemen musluğu açarım, şırrr şırrr diye su akar, elimi yüzümü yıkarım(el yüz yıkama devinimi yapılır)
Evimiz tren istasyonuna çok yakındır.
ışte bak, yine tren geçiyor… çuf… çuf… çuf… çuf… ( el ve ayaklarla tren öykünmesi yapılır )
Bip bap, bip bap… bak şimdi de araba geçiyor. ( direksiyon çevirir, araba kullanır gibi yapılır )
Hav hav hav… Bu da bizim küçük köpek ( köpek öykünmesi yapılır )
Kapımızı kapatayım da girmesin içeriye. ( Kapı kapatma öykünmesi yapılır )
Aaaa. Annem beni çağırıyor. Haydi hoşça kalın çocuklar
Hayvanat Bahçesine Gezi
Emre yatağında uyuyormuş ( gözler kapanır, uyur gibi yapılır )
Sabah olmuş, Horoz ötmüş ( çocukla,r horoz ötüşüne öykünürler ü ürü üüüü )
Emre kalkmış, gerinmiş ( gerinme öykünmesi yapılır )
Sonra elini, yüzünü yıkamış, dişlerini fırçalamış ( el yüz yıkama, diş fırçalama öykünmesi yapılır )
Yavaş, yavaş giyinmiş ( önce gömlek, sonra pantolon, daha sonra da ceket giyme devinimleri yapılır )
Annesi kahvaltıya çağırmış, bir güzel kahvaltı yapmışlar ( çay içme, kahvaltı yapma öyküntüsü )
Babası ona "Haydi Hayvanat Bahçesine gidelim" demiş. Yola çıkmışlar. Yürümüşler, yürümüşler ( yürüme öykünmesi yapılır )
Emre yürürken başını yukarı kaldırmış ( başlar yukarı kaldırılır )
Gökyüzünü, güneşi ve uçan kuşları görmüş, sonra yoluna devam etmiş, yol kavşağına gelmiş.
Karşıya da geçmek için sağına bakmış ( baş sağa çevrilir ) araba yok ;
Soluna bakmış ( baş sola çevrilir ) araba yok.
Babasıyla Emre, çabuk çabuk geçmişler yolun karşı kıyısına, Hayvanat Bahçesine gelmişler.
Bir de ne görsünler…
Her tarafta çeşit çeşit hayvanlar
Bir kafeste kediler ( her hayvan adı söylenişte, çocuklar, o hayvanın sesini ve devinimlerini öykünme ile göstermeye çalışırlar )
Bir kafeste köpekler ( havlama….)
ıleride kurtlar da var ( uluma….)
Bak burada tavuklar ( gıdaklama….)
Ördekler de şuradalar ( vak vak'lama…)
Tavşanlar zıp zıp zıplar ( ciyik ciyik….)
Ya kaplumbağalar nasıl, evini sırtında taşır, yavaş yavaş yürürler… ( tısss )
Ötede kocaman aslan ( kükreme….)
Yakınında bir kaplan ( kükreme….)
Kepçe kulaklı bir fil ( fil öykünmesi…. )
Upuzun bir zürafa ( uzun boy öykünmesi…) vb.
Derken Emre yorulmuş ( yorgunluk öykünmesi )
Zaten akşam da olmuş
Babasıyla birlikte
Evin yolunu tutmuş ( eve dönerken devinimler yinelenir )
Anne evde merakta
Kurulmuş güzel sofra
Onları bekliyormuş
Emre öyle acıkmış, öyle acıkmış ki, bütün yemekleri hapur hupur yemiş. ( hapur hupur yeme öyküntüsü, aç ve ivecen çocuk tavrıyla )
Sonra uykusu gelmiş ( esneme öyküntüsü, gerinme vb..)
Uzanmış yatağına ( uzanma öyküntüsü )
Mışıl mışıl uyumuş ( uyuma öyküntüsü )
Benim bir ninem var
Benim bir ninem var
Gözünde gözlük ( iki elin işaret ve baş parmakları gözlük yuvarlağı gibi yapılır ve gözlere konur )
Başında baş örtüsü ( ellerle baş örtüsü sarılır gibi yapılır )
Elinde baston ( baston tutuyormuş gibi yapılır )
Sırtı biraz kamburca ( kambur öykünmesi yapılır )
Tin tin yürür, gezer ( nine yürüyüşü öykünmesi yapılır )
Ninemin bir ineği var ( ınek sesi çıkarılır )
Ninem onu çok sever
Her sabah erken kalkar
Önce ineğe bakar
Yem verir, yedirir ( Yem teme öykünmesi )
Su verir, içirir ( su içme öykünmesi )
Sırtını sıvazlar ( kaşağılama öykünmesi, sevme öykünmesi )
Sonra kovayı alır
ıneğinden süt sağar ( iki elle süt sağma devinimi yapılır )
Fışşş, fışşş, fışşş…
Koyar sütü tencereye ( sütü kovadan tencereye dökme öykünmesi )
Fokur fokur kaynatır ( sütün kaynamasını canlandırma öykünmesi )
Ninem sütü çok sever
Sabah, akşam süt içer ( lıkır lıkır içme devinimi yapılır )
Ninem diyor ki bana ;
"Süt içersen benim gibi ( sözlere göre öykünme yapılır )
güçlü olur, çok yaşarsın…"
Sağlığınla, aklınla
Her engeli aşarsın."
Ben ninemi çok severim ( sözlere göre öykünme yapılır )
Her sözünü dinlerim
Süt bulunca hiç kaçırmam
Lıkır, lıkır içerim…
( A: Anlatan, Ç : Çocuk, M : Mikrop )
A- Bir mikrop varmış… yürümüş… yürümüş…
( sağ elin baş parmağı, sol kol üzerinde yukarıdan aşağıya doğru yürütülür.)
Bir evin kapısından içeriye girmiş…
( baş parmak, yürüye yürüye avuç ortasına getirilir )
Bir de bakmış ki, merdivenler var, başlamış merdivenlerden çıkmaya…
( sol el parmakları açılarak tutulur, bunlar merdiven sayılır. Sağ elin baş parmağı, sol elin küçük parmağından başlayarak birer birer merdivenleri çıkar. Sol elin sırtına varır. )
Üst kata çıkınca kapıyı vurmuş…
( sol elin sırt kısmına sağ elle vurulur )
M- Tak tak tak…
Ç- Kim o ?
( kim o sesleri, çocuk sesi öykünülerek söylenir )
M- Benim, ben, Mikrop
( sağ elin baş parmağı sallanır )
Ç- Ne istiyorsun ?
( Çocuk sesiyle sorulur )
M- Seni hasta etmeye geldim
( sağ baş parmak yine sallanır )
Ç- Yooo… beni hasta edemezsin ; ben temiz bir çocuğum, yemeklerimi yerim, uykumu uyurum, aşı da oluyorum… Sen beni hasta edemezsin…
M- Öyleyse ben gidiyorum.
( Merdivenlerden sağ baş parmakla geri dönülerek inilir )
A- O sırada, çocuğun annesi evde sabunlu su ile temizlik yapıyormuş, mikrobun ayağı kaymış ve merdivenlerden aşağı yuvarlanmış.
( Yuvarlanma devinimi yapılır )
Mikrop kendini kapının dışında bulmuş.
( Sağ baş parmak, avuç dışına atılır )
Evimiz
ışte evimiz ( iki, elin parmakları açılır, ucuca değdirilir, sonra iki elin parmakları, tırnaklar birbirine değecek biçimde bükülür, baş parmakların da tırnakları yan yana gelecek biçimde tutulur )
şu bacası ( işaret parmakları yukarıya kaldırılıp, birleştirilir )
Bu da kapısı ( baş parmaklar kaldırılarak birbirinden uzaklaştırılır, devindirilir )
Bu da kapıdaki zil ( sağ baş parmakla, sol baş parmağın tırnağına bastırılır )
Zırrr… zırrr diye ses çıkarır. Eve gelen konuklar, geldiklerini bize zil ile duyururlar.
Evimizde kocaman bir saatimiz var. ( Baş, saat olur )
Tik tak, tik tak diye çalışır. ( tik taklarla birlikte baş sağa sola sallanır )
Bazen zırrr… diye ses çıkarır.
Hemen sustururum. ( işaret parmağıyla burna basılır, zil susar )
Bir de küçük kedimiz var ( sağ el parmakları yerde gezdirilerek kedi öykünmesi yapılır )
Miyav miyav diye bağırınca süt veririm.
Lıkır lıkır içer sütünü ( avuçla süt kabı yapılır, sütü dille içme devinimi yapılarak, kedinin süt içmesine öykünülür )
Hemen musluğu açarım, şırrr şırrr diye su akar, elimi yüzümü yıkarım(el yüz yıkama devinimi yapılır)
Evimiz tren istasyonuna çok yakındır.
ışte bak, yine tren geçiyor… çuf… çuf… çuf… çuf… ( el ve ayaklarla tren öykünmesi yapılır )
Bip bap, bip bap… bak şimdi de araba geçiyor. ( direksiyon çevirir, araba kullanır gibi yapılır )
Hav hav hav… Bu da bizim küçük köpek ( köpek öykünmesi yapılır )
Kapımızı kapatayım da girmesin içeriye. ( Kapı kapatma öykünmesi yapılır )
Aaaa. Annem beni çağırıyor. Haydi hoşça kalın çocuklar
Hayvanat Bahçesine Gezi
Emre yatağında uyuyormuş ( gözler kapanır, uyur gibi yapılır )
Sabah olmuş, Horoz ötmüş ( çocukla,r horoz ötüşüne öykünürler ü ürü üüüü )
Emre kalkmış, gerinmiş ( gerinme öykünmesi yapılır )
Sonra elini, yüzünü yıkamış, dişlerini fırçalamış ( el yüz yıkama, diş fırçalama öykünmesi yapılır )
Yavaş, yavaş giyinmiş ( önce gömlek, sonra pantolon, daha sonra da ceket giyme devinimleri yapılır )
Annesi kahvaltıya çağırmış, bir güzel kahvaltı yapmışlar ( çay içme, kahvaltı yapma öyküntüsü )
Babası ona "Haydi Hayvanat Bahçesine gidelim" demiş. Yola çıkmışlar. Yürümüşler, yürümüşler ( yürüme öykünmesi yapılır )
Emre yürürken başını yukarı kaldırmış ( başlar yukarı kaldırılır )
Gökyüzünü, güneşi ve uçan kuşları görmüş, sonra yoluna devam etmiş, yol kavşağına gelmiş.
Karşıya da geçmek için sağına bakmış ( baş sağa çevrilir ) araba yok ;
Soluna bakmış ( baş sola çevrilir ) araba yok.
Babasıyla Emre, çabuk çabuk geçmişler yolun karşı kıyısına, Hayvanat Bahçesine gelmişler.
Bir de ne görsünler…
Her tarafta çeşit çeşit hayvanlar
Bir kafeste kediler ( her hayvan adı söylenişte, çocuklar, o hayvanın sesini ve devinimlerini öykünme ile göstermeye çalışırlar )
Bir kafeste köpekler ( havlama….)
ıleride kurtlar da var ( uluma….)
Bak burada tavuklar ( gıdaklama….)
Ördekler de şuradalar ( vak vak'lama…)
Tavşanlar zıp zıp zıplar ( ciyik ciyik….)
Ya kaplumbağalar nasıl, evini sırtında taşır, yavaş yavaş yürürler… ( tısss )
Ötede kocaman aslan ( kükreme….)
Yakınında bir kaplan ( kükreme….)
Kepçe kulaklı bir fil ( fil öykünmesi…. )
Upuzun bir zürafa ( uzun boy öykünmesi…) vb.
Derken Emre yorulmuş ( yorgunluk öykünmesi )
Zaten akşam da olmuş
Babasıyla birlikte
Evin yolunu tutmuş ( eve dönerken devinimler yinelenir )
Anne evde merakta
Kurulmuş güzel sofra
Onları bekliyormuş
Emre öyle acıkmış, öyle acıkmış ki, bütün yemekleri hapur hupur yemiş. ( hapur hupur yeme öyküntüsü, aç ve ivecen çocuk tavrıyla )
Sonra uykusu gelmiş ( esneme öyküntüsü, gerinme vb..)
Uzanmış yatağına ( uzanma öyküntüsü )
Mışıl mışıl uyumuş ( uyuma öyküntüsü )
Benim bir ninem var
Benim bir ninem var
Gözünde gözlük ( iki elin işaret ve baş parmakları gözlük yuvarlağı gibi yapılır ve gözlere konur )
Başında baş örtüsü ( ellerle baş örtüsü sarılır gibi yapılır )
Elinde baston ( baston tutuyormuş gibi yapılır )
Sırtı biraz kamburca ( kambur öykünmesi yapılır )
Tin tin yürür, gezer ( nine yürüyüşü öykünmesi yapılır )
Ninemin bir ineği var ( ınek sesi çıkarılır )
Ninem onu çok sever
Her sabah erken kalkar
Önce ineğe bakar
Yem verir, yedirir ( Yem teme öykünmesi )
Su verir, içirir ( su içme öykünmesi )
Sırtını sıvazlar ( kaşağılama öykünmesi, sevme öykünmesi )
Sonra kovayı alır
ıneğinden süt sağar ( iki elle süt sağma devinimi yapılır )
Fışşş, fışşş, fışşş…
Koyar sütü tencereye ( sütü kovadan tencereye dökme öykünmesi )
Fokur fokur kaynatır ( sütün kaynamasını canlandırma öykünmesi )
Ninem sütü çok sever
Sabah, akşam süt içer ( lıkır lıkır içme devinimi yapılır )
Ninem diyor ki bana ;
"Süt içersen benim gibi ( sözlere göre öykünme yapılır )
güçlü olur, çok yaşarsın…"
Sağlığınla, aklınla
Her engeli aşarsın."
Ben ninemi çok severim ( sözlere göre öykünme yapılır )
Her sözünü dinlerim
Süt bulunca hiç kaçırmam
Lıkır, lıkır içerim…